Gerçek bir müceddid, dünyaya bir senede ne kadar yağmur düşeceği ve dünyada o sene ne kadar adet ot biteceği bile bildirilir. Bunların bildirilmesi ve bazı esrarlara aracı olması o müceddidi haşa ilah yapmaz. O müceddide bağlı olan talebelerin böyle manevi hakikatleri kastederek söylediği bazı cümleler, "Şeyhlerini ilahlaştırıyorlar" şeklinde çarpıtılamaz.
Bu dinin bir zahiri olduğu gibi bir de batını var. Şeriat, tarikat, hakikat ve marifet kelimelerini ömürlerinde bir defa bile yan yana duymamış ve ne anlam ifade ettiklerini zahiren bile kavrayamamış kişilerin... Türkiye'yi de Selefi-Vehhabi sapkınlığına çekmek isteyen Suudi Amerika casusu ve petrol parası zengini imamlara aldandıkları ve kendilerini hüsrana sürükledikleri, asla inkar etmemeleri gereken manevi gerçekleri inkar edip bir de alaya bile almak istedikleri görülüyor.
İstese elmayı kuluna vermek için toprak, ağaç, güneş, ışık, ısı, rüzgar v.s. şeyleri vesile yapmadan da verebilecek olan Allah-ü teala, her şeyi bir sebebe bağlamayı murat ettiği için böyle sebeplerle verir ve kendini gizler. Manevi bazı hususlarda da sebepler silsilesi koyar araya. Nurun tek kaynağı olan Allah, nurunun kullarının kalbine intikal etmesi için bile araya peygamberinin ve mürşidlerin kalplerini vesile olarak koyar.
O Allah (c.c.), kullarını kendine secde ettirir iken bile Kabe gibi aslında zahiren dört duvardan başka bir şey olmayan bir vesile koyar araya... Ve o Kabe'ye manen çok büyük bir anlam ve makam yükler. Kulları cemaat halinde ibadet ederler iken bile bir imamı vesile eder ibadetlerine... Şu kadarcık ilmi ve mantığı bile olmayanların, Vehhabi itikadına mensup yüzü güleç, niyeti kötü, aldatıcı sosyal medya hocalarına kanıp rabıtayı, vesile koymayı, mürşidi, müceddidi, topyekun maneviyatı ve tarikatı ve hakikati inkar etmeleri ebedi/sonsuz felaketlerine sebep olur. Türkiye'li bir Müslüman, derhal faydasız parti ve islamcılık mücadelelerini bırakıp en doğru ve sağlam şekli ile zaruri dini bilgileri ve özellikle de zaruri itidadi-inanç meseleleri iyice öğrenmelidir. Kime ölüm ne zaman gelir, hiç belli olmaz. Rabıtayı inkar etmek küfürdür, dinden çıkarır.
Dikkat! Gerçek sahibinin CIA olduğu ispat edilmiş olan Facebook ve benzeri Amerikan menşeli sosyal ağlar bizi uzun yıllardır sansürlüyor. Bu yayını paylaşıp, söz konusu sosyal ağlar üzerinde yaymayı, duyurmayı başaramayacaksınız. Ayrıca bu sosyal ağlardaki sayfalarımıza takipçi olduğunuzda, paylaştıklarımızın çoğunu göremeyeceksiniz. Bu, son sekiz senedir bu şekilde. Bu nedenle bizi, Akademi Dergisi'ni ve Mehmet Fahri Sertkaya'yı, farklı konudaki yüzlerce sitelerimizin bütün yayınlarını Telegram kanalımızdan takip etmenizi tavsiye ederiz: www.t.me/AkademiDergisi
(Takipçiler birbirinin isim ve telefon numaralarını bile göremez. Çok güvenli ve huzurlu bir ortamdır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.